29 Nisan 2011 Cuma

Okuldan gelirken, yani yoldayken, aklıma bulok için birkaç şey geldiydin ama şuan sadece ve sadece birisini hatırlıyorum. Hatta duruun iki tane. İlki;
-Yoldaydım işte ben, bi yerlerden bi ses geliyordu. Bu çok tanıdık bir sesti. Bu...bu.. bu bir tırnak makasının sesiydi. Ama bunu sokakta duymam çok ilginçti değil mi? Acaba saçmalıyor muyum diye sesin geldiğini düşündüğüm yere baktım. Saçmalamıyordum. Apartmanın birinden bir ağbey başını camdan çıkarmış (balkonda değil yani) elini de uzatmış tırnağını kesiyor. Bi durdum düşündüm. Ben tırnağımı nerde ya da nereye keserim. Genellikle bi dergiyi ya da gazeteyi hedef alırım ve onun üstünde keserim. Şimdi dedimki anlaşılan bu ağbeyin hiç dergisi/gazetesi yok. Klozeti de yok sanırımki ona bile kesemiyor. Ya da bu ağbeyin bi fantazisi var, o da tırnağını camdan aşağı(saçma bir kelime grubu oldu farkındayım) kesmek. İlginç bi fantazi haa. Şimdi aklıma geldi de ayak tırnaklarını kesse nasıl olurdu? Baya atletik olurdu heralde ya, ta ordan oraya uzanmak..

-Bi arkadaşım var benim, çocuuğun adına aşığım. Aslınd adına değil, adıyla soyadının gözdeki hoş görüntüsüne. Ondan mesaj geldiği zaman çok mutlu oluyorum böyle hani. 1 Mesaj yazıyor, telefonun kilidini açıyorum, ve e onun o güzel adı soyadı. Ulaması da var adıyla soyadının biliyonuz mu? Ay çok güzel duruyo ya. Acep dedim telefonda en çok görüştüğüm ikinci kişinin adını da onun adıyla aynı mı yapsam. Böyle feyste filan da onun adını görünce "ay çok güzel laan" diyorum. Hep. Ay ulaması vaar, hatta bi dakika asonans da var. Ay aşkım depreşti onun adına karşı, susayım bari artık.

Bi önceki yazıda bahsettiğim 'daha önceden yazılması planlanmış yazım' bu değildi. Onun da yazarım yakında herhalde^^

27 Nisan 2011 Çarşamba

Eski yazılarımı filan okudum da şöyle bi, değişmişim ben. O zaman daha bi özgündüm, başkalarının düşünceleri beni her zamankisi çok etkliyordu ama yinede, o zamanlar daha özgünmüşüm. Ya da rahat, ya da daha komik, daha eğlenceli hangi tanım daha uygun bilemiyorum. Aslında hepsi. Çevremdeki insanlardan sıkıldım, onlarla diyalog kuramadığım için mi bilemiyorum ama büyük ihtimalle bu nedenden. Okulda çok saçma biri oluyorum ha. Değiştim ben, ama sormadılar bana "değişmek istiyor musun" diye. İstemiyordum  ki. Belki okullar kapanınca, eski yazıları yazan o kişiliğe geri döneceğim, ama bi belki bu. Dönerim lan heralde, hem yaz kampına filan gitmeyi düşünüyorum, yeni çevre filan, benliğime kavuşur onlarla diyalog kurabilirim. Olur oluur bal gibii oluur, akan sular sularda dururrr.
  Böyle bir şey yazmak hiç aklımda yoktu, eski yazılarımı ve birkaç bulokta kendi özelleriyle ilgili şeylerden bahseden bulokları okuyunca karar verdim galiba, galiba. Ben bulokumu hiç bırakamdım aslında, öylece uzaktan bakıyordum ona. Aklıma bir şeyler geliyordu, hah bunu yazayım buloka diyordum ama hoop unutuyordum. Artık not defteri taşımaya karar verdim ama uygulamaya geçemedi daha. :) Belki hatırlıyorsunuzdur, ben ":)" ifadesini beğenmediğim için ":-)" yapıyordum. O komik duyuyo ya, aslında komik değil tatlı. Belki arada yine onu kullanırım. Ha ne diyorduk ben buloku hiç bırakmadım, aynı ona hala bulok demem gibi. Geçenlerde içine her bi şeyi yazdığım yeşil bir deftere buloka yazmak iççin bir kaç not şeetdiydim, bugünkü amacım onu yazmaktı ama ortaya böyle ilginç bi yazı çıktı. Onu başka bir başlık altında gönderirim, çünkü bu yazıyla alakası olmaz. Bi kere uyuşmazlar, o eskiden planlanmış bir yazıydı ama bu değil. Ay bunu çok mu vurguladım ne? Bi kaç cümle önceki cümlelerimi okumaya üşeniyorum şimdi, çok vurduladıysam özür. Ama öyle yani :D Bir sonraki yazımda görüşmek üzere diyem mi size? Diyem, o yazıya da çok az kaldı, bunu damarlarımdaki kanda hissediyorum. Öptüm hepinizi kucıman. Hee sayımzda arttı ve hepinize hoşgeldiniz diyememişim, Hoşgeldiniiiz^^ Bunu demek de "Velkamdınız İzleyiciklerim" başlığını okuyunca, yazmazsam ayıp olur diye düşündüğümden aklıma geldi. Arka planıda değiştirdim, ilginç oldu ya :)